Hafta boyunca çok çok çalışıp stresin gerilimin havada uçuştuğu günleri ardımıza bırakıp bu hafta “Hafta sonunda neler yapsak da daha kaliteli zaman geçirsek?” sorusunun peşinden gidiyoruz.
Bizim biricik canımızın içi olan hafta sonlarına her şeyi sığdırmaya çalışıyoruz ya da hiçbir şey yapmadan zamanın çoğunu uykuya ayırıyoruz. Sonra bir bakmışız bütün yıl geçip gitmiş. Bir hüzünler, bir yaşlanıyorum tripleri, efendime söyleyeyim önümüzdeki yıl bambaşka olacak sözleri falan.
Eminiz içimizde bu durumdan muzdarip birçok kişi vardır. Bu yüzden kolları sıvadık ve hafta sonu keyif alabileceğiniz, yeni hobiler edinebileceğiniz aktiviteleri sizin için listeledik.
Bu aktiviteler yeri geldiğinde bir spor, yeri geldiğinde bir tatil ya da terapi niyetine yapacağınız cupcake… Şimdi sizi bu listeyle baş başa bırakıyoruz!
Kış tutkunlarına: Kartepe’de kayak
Hafta sonunda İstanbul’dan azıcık uzaklaşıp farklı yerler görmek isteyenleri hemen buraya alalım. Baştan söyleyelim öyle atlarım otobüse, basarım akbili buraya gitmek için işlemez. İlla özel bir araç ister. Eğer özel aracınız yoksa da Kartepe’ye tur yapan bir sürü bir sürü turizm şirketi var. Onlardan birini seçip hafta sonunuzu burada değerlendirebilirsiniz.
Burada kayak yapabilir, fotoğraf çekebilir, karlarda yuvarlanabilir, teleferik ile herkese yukarıdan bakabilir, sonunda da içeceğiniz sıcak şarap ile huzur bulabilirsiniz. Kahvaltı veya akşam yemeğinizi de yeşile doyamayacağınız Maşukiye’de yapmanızı öneririz.
Balık insanlara: İzmit Yelken Kulübü’nde yelkenli
Özel aracı olanlar yine beri gelsin! En keyif alacağınız aktivitelerden birindeyiz şu an. Çok iddialıyız sadece bir denemeniz lazım, o kadar! Daha önce hiç yelkenli yapmadıysanız da korkacak bir şey yok, yanınızda deneyimli eğitmenler olacak zaten. Dağlar ortasında kalan İzmit Körfezi’nin muazzam manzarası eşliğinde yapacağınız bu spor alışkanlık yapabilir, aman dikkat!
Vaktiniz kalırsa kulübün hemen yanında yer alan ve sizi 1940’lara götürecek savaş gemisini de gezin deriz.
Bayılırsınız: Sokak sanatı keşfi
Sokak sanatı deyince ilk akla gelen tabii ki Kadıköy’ün bir semti olan Yeldeğirmeni oluyor. Varşova, Brezilya, Berlin, İtalya, New York gibi birçok şehirde sokak sanatı almış başını gitmişken bizde de yeni yeni anlam kazanıyor, değer veriliyor. Geç oldu güç olmasın!
Şilili INTI, Alman Dome, Pixel Pancho, Amose, Claudio Ethos, M-City, Chazme, Sepe gibi dünyaca ünlü mural sanatçısının işlerini Yeldeğirmeni’nde görebilirsiniz. Zaman kazanmak için şu haritayı cebinizde taşımakta fayda var. Fotoğraf makinelerinizi de almayı unutmayın!
Sonrasında da Sancho Panza ya da Cafe Mu’da kahvenizi yudumlayıp dinlenebilirsiniz. Eğer çok da yorulmadıysanız Moda’daki mekanları keşfe çıkabilirsiniz. Fahriye, Nun Vintage Coffee, Dreamers, OD46 önerimizdir.
Hepsi birbirinden güzel: Atölyeler
Yeni hobi edinmek, daha doğrusu yeni bir şey öğrenmek gibisi yoktur. İş-ev, okul-ev nereye kadar. Bir yerden de kendine zaman ayırmalı, motive edecek, iyi gelecek bir şeyler yapmalı ama ne? Bunun için sayamayacağımız kadar seçenek var. Biz trend olanlardan başlayalım isterseniz.
Cupcake atölyeleri şu an en popüler olanı. Pastane açma ya da sevdiklerinize cupcake yapma gibi bir isteğiniz olursa bu atölyeyi bir düşünün. Bunun dışında terapi ya da hediye niyetine Mint’in kanaviçe, Kanukte’nin teraryum, Hoşaf’ın, Bitti Gitti’nin Defter Yapma atölyesine katılmanızı öneririz.
Zaten sizi üretmeye teşvik edecek 9 atölyeyi sizin için listelemiştik. Ayrıntılı bilgi için tek tık yeter.
Hadi pedallayalım: Bisiklet turu
Başlığı görüp hemen korkmayalım, sonuçta bahara şurada ne kaldı canım! Şimdiden cepte dursa fena mı?
İstanbul bisiklet turu için bir hayli zor olsa da size önereceğimiz bisiklet yolları yok değil. Bazen bu yollar yayaların işgaline uğrasa da önünüze devasa yokuşlar çıksa da bu durum sizi caydırmasın. Biz de isterdik Amsterdam’ın o dümdüz yollarını, bisiklet yollarına saygı duyan o yayaları. Çok da umutsuz olmayalım canım. Yeni başlayanlar ya da rotasına rota katmak isteyenler varsa şöyle buyursun:
Bostancı-Kartal sahili, Caddebostan sahili, Moda sahili, Büyükada bisiklet yollarının olduğu yerler. Polenezköy, Yoros, Riva, Haliç, Samatya ise bu turdan büyük keyif alacağınız diğer rotalar.
Bir tatlı huzur: Ağva’da tekne turu
Doğa adına ne varsa bulabileceğiniz Ağva’dayız şimdi. Bol ağaç, bol oksijen mi istediniz ya da nehir kıyısında bir kahvaltı, huzur dolu bir tekne gezintisi? Hepsi burada efendim. Gidiniz.
Göksu Deresi üzerinde katılacağınız tekne turu griye boyanmış gözlerinizi bir nebze iyileştirecek. Birbirinden iyi doğa fotoğrafları için fotoğraf makinenizi yanınıza almanızda fayda var.
Bırakın tekne gezisini, fotoğraf çekmeyi falan buraya sadece köy kahvaltısı için bile gidilir.Gizli Bahçe, Şengül’ün Çiftliği’ni aklınızın bir köşesine yazmanız gereken mekanlar.
Uçalım biraz da: Rüzgar At Çiftliği’nde at binme
Şimdi Kemerburgaz’dayız. Azıcık çiftlik havası alıp huzur depolayıp geri döneceğiz karmaşık şehir hayatına.
Burada uzun uzun yürüyüşler yapabilir, ata binebilir, mangal yapabilir, kamp ateşi etrafında şarkılar söyleyebilirsiniz. Ortam pek keyifli, bir gününüzü tamamen buraya ayırsanız hiç sıkılmazsınız.
Dizi ya da sinema filmleri için at binmeyi öğrenen birçok ünlüye burada rastlayabilir bir selam çakabilirsiniz.
Kaçın kaçabilirseniz: İstanbul’daki evden kaçış oyunları
Artık paintball, laser tag gibi oyunlar tarih oldu ve yerini evden kaçış oyunlarına bıraktı. “Bu da neyin nesi? diyenler için şöyle anlatalım: Birçoğumuz belki bilgisayarında bu oyunlardan oynamış ya da bu oyuna benzer filmler mutlaka izlemiştir. Bir odadasınızdır ve o odadan çıkmak için bütün ipuçlarını toplayıp, bulmacaları çözüp sizi kurtaracak olan o anahtara ulaşmanız gerekiyordur. İşte bu oyunları sanal dünyadan gerçek dünyaya uyarladıklarını düşünün.
İstanbul’un hemen hemen her yerinde bu odalardan bulabilirsiniz. En fazla 5 kişilik arkadaş grubunuzla gideceğiniz bu mekanlar, sizi adeta Sherlock Holmes gibi hissettirecek.
Odadan Kaçış, Excape, Evden Firar, Kusursuz Kaçış en popüler olanları. İçinden “keşkeler” geçen cümleler kurmak istemiyorsanız gitmeden haftalar önce rezervasyon yaptırın.
İlginizi çekerse diye kaçış oyunlarını çoktan yazmıştık.
Ara Güler’e selamlar: Fotoğraf turu
İlla bir fotoğraf makineniz olmasa da olur. Artık herkesin cebinde süper kameraya sahip bir telefonu var ve hunharca kullandığı Instagram hesabı. Alın yanınıza bir de kafa dengi arkadaş. Hem arşınlayın yolları hem de vurun sohbetin dibine. Daha iyi bir hafta sonu düşünemiyoruz. Size birkaç rota da çıkardık hem.
Galata-Karaköy: Serdar-ı Ekrem’deki butik alışveriş/tasarım mağazalarını gezip, sokak sanatı trendlerini yakalayabilirsiniz. Sonrasında Galata’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarından vurun kendinizi aşağıya doğru. Özellikle Kamondo Merdivenleri’ne geldiğinizde fotoğraf molası verebilirsiniz. Bankalar Caddesi’nin sizi etkileyecek mimarisini de görmezden gelmeyin, onları da alın objektifinize.
Karaköy’ün tasarım harikası mekanların birinde kahve molası vermeyi unutmayın. Fransız Geçidi’nin yeni kahvecisi Short Black önerimizdir. Mahalo, Dof, Coffee Sapiens’te alternatiflerinizin arasında bulunabilir.
Mümkünse Karaköy’de kaybolun. Ancak öyle denk gelebiliyorsunuz Leo Lunatic’n, Cins’in duvardaki işlerine. Grafitiler önünde fotoğraf çekilmeyi biz bulmadık sonuçta, Instagram’da en az 50 like’ı var:)
Fener-Balat: Bu rotayı görmezden gelemezdik. İstanbul’da fotoğrafa yeni başlayan bir grup varsa ilk rotalarından biridir Fener-Balat. O kadar fotoğrafını çekecek malzeme bulacaksınız ki hayret edebilirsiniz. İstanbul’un bütün tarihini sanki oraya toplamışlar. Cibali Tütün Fabrikaları, Gül Camii, Aya Kapı Çeşmesi, Fener Rum Erkek Lisesi, Cibali Karakolu, Bulgar Ortodoks Kilisesi, Fener-Balat sokakları ve iki üç katlı rengarenk evleri…
Molanızı Naftalin Cafe, Fener Köftecisi ya da Forno Balat’ta verebilirsiniz. Eğer günü burada bitirmekse niyetiniz Balat Sahil Restoran ya da Agora Meyhanesi en güzel iki seçenek.
“Fotoğraf için ben burdan ta şehir dışına bile çıkarım!” derseniz Cumalıkızık’ı ajandanıza not edin deriz. UNESCO Dünya Mirasları arasına giren Cumalıkızık köyünün kuruluşu 1300 yıllara denk geliyor. Osmanlı’nın mimari örneklerine burada rastlayacaksınız. Her biri fotoğraflık. Mümkünse sabah saatlerinde orada olup köy kahvaltısından yemelisiniz. Sonra bol bol gezerseniz. Fotoğraf çekmeye bile para isteyen teyzeler var aman dikkat, kızdırmayalım.
Sıkı bir fotoğraf tutkunu ve ikinci el hayranıysanız Dolapdere ve Balat bit pazarını da görmeniz gerekiyor. Fellini filmlerini aratmayacak derecede sürreal fotoğraflara imza atabilirsiniz.