Vedat Milor’dan Bile Daha Gurme 19 Ağzının Tadını Bilen Kedi

Cumartesi, Ocak 31, 2015

karpuz-yiyen-kedi-manset


Kedi besleyenler iyi bilir, kediler, dünya üzerindeki en özgün canlılardır.
Her sabah bardak kırarak çalar saat görevi yapmaları, gece uyurken ayak başparmağınızı heykel tasarımı yapma çabaları, yalnızca siz istediğiniz zaman kendilerini sevdirmeleri ve yediği yemedikleri konusunda -ıslak mama hariç- hiçbir zaman kesin bir menüye sahip olmamaları bu özgünlüğün yalnızca birkaç örneği.
Aşağıdaki cimcime ve serserilerin özellikleri ise bambaşka. Kendileri Vedat Milor’dan bile daha gurme. Ağızlarının tadını biliyorlar.
Not: Vedat Milor benzetmesini ustanın affına sığınarak yaptığımızı da belirtmeden geçmeyelim.
Not 2: Birkaç hafta önce sizlerle paylaştığımız, soğuk kış günlerinde sokak hayvanları için yapılabilecek mamaların, bu arkadaşların yedikleriyle alakası yoktur. Bunlar kendilerini insan sanıyor zira. :)

Geçtiğimiz 14 Şubat’ı cupcake yiyerek kutlayan bu çift

siteaks

En sevdiği abur cubur Doritos olan bu serseri

yahoo

Suşi yiyen bu Uzakdoğu mutfağı sevdalısı (yok artık)

petmag

Günlük meyve tüketimi konusunda Canan Karatay’ı sürekli dinleyen bu sevimli

catfoto

Kenar sosu sevmeyen bu kırmızılı

imgur

“Kokusuna bayılıyorum” (bu da bir üstekinin yarım saat öncesi)

pizzayi-koklayan-kedi

Genellikle bademli tercih eden bu dili güzel

buzzfeed

Grup Lolipop

postjung

2014 karpuz güzeli

thatcutesite

Patlamış değil haşlanmış seven zibidi

youtube

Formuna dikkat eden bu Brokoli

listverse
Bir kedinin brokoli yemesi…

Enerjisini muza borçlu olan bu bıyığı güzel

pinterest

Denizden babası çıksa yemeye niyetli bu karides bağımlısı

catsparella

“Kantalup kavununu nerden buldun da yiyorsun?” dedirten bu dişi güzel

kavun-kantalop-yiyen-kedi

Fast food düşkünü bu minik

break

Bonus 1: Maceracı’nın kedisi

heavy
bkz: Maceracı

Bonus 2: Lezzet haritası Ezgi Sertel’in kedisi

senorgif
İnsanın önünden, kedinin kabından alıyor.

Bonus 3: Mehmet Yaşin’in kedisi

buzzfeed
Mehmet Yaşin’i çok sevdiğimizi söylemeden geçmeyelim ve izninizle selamlarımızı iletelim :)
Devamını Oku...


Latte Art’ın Kralları: Barista Kimdir, Baristalık Nedir?

Cumartesi, Ocak 31, 2015

deviantart - barista kimdir baristalık nedir


Hepimiz güzel kahve içmenin peşindeyiz. Kahvemizin derecesini tercih edebiliyor, hangi kahveden çekilmesini istediğimizi söyleyebiliyoruz. Hatta kahvenin tadını iyice ve kişisel olarak çıkarmak için özelleştiriyoruz.
Aslında tüm bunların hepsini bizim yerimize baristalar yapıyor. Kahve dükkanlarında görmeye alıştığınız, koca makinelerin arkasındaki adamlar ve kadınlar. Günümüzün iyi geçip geçmeyeceğine karar veren insanlar onlar. Eğer kahvemiz istediğimiz gibi olmazsa ya da baristayla anlaşamazsak günümüz artık iyi geçmeyebilir.
Yani kahvelerin gücü adına, latte art’ın kralları baristalar olmasaydı halimiz niceydi!
Madem bu kadar önemli bu insanlar, sorularımız da hazır.

Barista kimdir, baristalık nedir?

facebook - barista nedir


Yukarıda da biraz bahsettiğimiz gibi barista, kahve dükkanlarında çalışan ve espresso bazlı kahveler yapan insandır. Ancak barista yalnızca kahveyi hazırlamaz, neredeyse kocaman bir kahve dükkanının yükü üzerindedir. Kahvelerin kavrulma seviyesini kontrol eder, kahve makinesini daima temiz tutar, kahveseverin sesine kulak verir, istenilen kahveyi en iyi şekilde yapmaya çalışır ve latte art’la birlikte kahvenin en ufak ayrıntısına dair bilgisi olan kişidir.
Ayrıca dünyadaki gelişmeleri takip eder, kahve dünyasına adapte etmeye hazır hale getirir ve içtiğiniz kahvenin en iyisi olması için çalışır. Kendi kahve karışımını yaratarak kahveseverlere sunabilir yani cümlenin içinde kahve geçiyorsa barista oradadır.

Baristalar hangi alet ve araçları kullanır?

websta - barista aletleri


Barista yalnızca espresso bazlı kahve yapan değil aynı zamanda farklı kahve aletlerini kullanarak da kahve hazırlayabilendir. Moka pot‘u da kullanabilir french press‘i de, cold drip kulesine de eli yetişir chemex’e de. Hal böyle olunca barista, bir kahve dükkanında bulunan her bir aracı kullanabilir. Pratikte sıklıkla kullanmıyor olsa da gerektiğinde kahveyle yeni tanışan birisine french press’in nasıl yapıldığını da anlatabilir.

Baristalık kursları nerededir?

 instagram - baristalık kursları


Dünyanın farklı noktalarında farklı zamanlarda barista yetiştirmek için özel kurslar düzenlenir. Her bir kurs hem yurt içi hem de yurt dışında çalışmaya uygun olacak şekilde sertifikalar verir. Bu sertifikaları alabilmek için belirlenen süre içinde barista kurslarına gitmek, kurslardan geçer not almak gerekir.
Barista kurslarında kahveyle tanışma, kavurma ve öğütme dersleri, latte art, demleme türleri, baristaların kullandıkları alet ve edevatlar hakkında dersler verilir. Dünyanın en ünlü sertifika programlarından bir tanesi olan SCAE sertifikasını alabilmeniz için ve Avrupa’da da baristalık yapabileceğinizi kanıtlamak için bu sertifikayı veren barista kurslarını tercih etmeniz gerekir.
Temel barista kursu ve ileri barista kursu olarak ikiye ayrılan eğitim programlarında ders dağılımı genellikle şöyle olur:
Kahvenin kökeni hakkında bilgi, günümüzde kahve algısı ve trendler, kahve çekirdeğinin yeşilden kavrulmaya yolculuğu, kahvenin asiditesi – gövdesi ve tadı bilgileri, kahve nasıl işlenir, kahve nasıl kavrulur, kahve nasıl öğütülür, kahve nasıl demlenir, süt nasıl olmalıdır,latte art nasıl yapılır, kahve suyu nasıl olmalıdır, kahve makinesi bakımı nasıl yapılır.
Her kahve eğitimi veren firma kendine özel tarihlerde barista kursu açtığı için programlarını takip etmeniz ya da kendileriyle iletişime geçmeniz gerekebilir.
Verdikleri eğitimle pek çok kahve tutkununu baristaya dönüştüren ve akla ilk gelen yerler de şöyle: Kiva Han, İstanbul Kahve Akademisi, Doors Akademi, Chef’s Table, Sheriff’s Coffee Factory.

Barista şampiyonası nedir?

 websta - barista şampiyonası


Dünya Barista Şampiyonası ilk olarak 2000 yılında Norveç’te yapıldı. Ardından her sene düzenli olarak farklı ülkelerde yapılmaya devam etti. 2015 yılındaki durağı Seattle, ABD. 2016 durağı ise Dublin, İrlanda. Dünya Barista Şampiyonası bir baristanın gelebileceği en iyi nokta. Yarışmada 15 dakika içinde 12 adet kahve hazırlamaları isteniyor. Bunlardan 4 tanesi espresso, 4 tanesi cappucino ve 4 tanesi de tamamen kendilerinin oluşturdukları kahveler.
Bunun yanı sıra her ülkede düzenlenen yerel şampiyonalar da mevcut. Örneğin İstanbul Coffee Festival’da gerçekleştirilen 5 farklı yarışma sonucu en iyi baristalar seçildi ve kendileri 2015’in en prestijli barista şampiyonalarında yer almaya hak kazandı. World Latte Art Championship, World Cezve-Ibrik Championship, World Brewers Cup Championship ve World Coffee Roasting Championship bu yıl Türk baristaları ağırlayacak.
Devamını Oku...


Stilea S658 LATINA Donut Makinası

Cumartesi, Ocak 31, 2015


Teknik Özellikler
Stilea S658 LATINA Donut Makinası
Artık siz de kendi evinizde çocuklarınız ve misafirleriniz için birbirinden renkli ve tatlı donutlar hazırlayabileceksiniz. İstediğiniz zaman istediğiniz anda 8-10 dakika içinde sıcak donutlarınız hazır.

Ürün Özellikleri:
750 watt gücünde
8-10 dakikada hazırlama
Tek seferde 7 adet donut yapabilme özelliği
Kilitlenebilir kapaklar
Karbon yapışmaz ve hamuru yakmayan plaka ile kolay kullanım ve kolay temizleme imkanı
Uyarı ışıkları
Isı yükselince kapanan güvenli sistem

Stilea S658 Donut Makinası 


Devamını Oku...


2TB TOSHIBA 2.5 HDTB320EK3CA USB 3.0 BASICS SIYAH

Cumartesi, Ocak 31, 2015



Kapasite1 TB
Tipi2.5 inç
BağlantıUSB 3.0
RenkSiyah
Güç BağlantısıUSB ile


Devamını Oku...


Çocukken Bir Kaşık Bile Almayıp Büyüyünce Çok Sevdiğimiz 14 Yemek

Cuma, Ocak 30, 2015

Karnıyarık Tarifi


Fırsat bulduğumuz her an oklavayla saldırdığımız zorunlu uyanmaları, bir çizgi film için sevdiğimiz zamanlar. Okuldan çıktıktan sonra mahalledeki akşamüstü oyunlarına yetişmek için, Kemal Sunal’ın Postacı filmindeki rolünü taklit ettiğimiz yıllar. Bir kısmımızın Kara Şimşek, diğer kısmımızın Ay Savaşçısı olmak istediği, Barış Manço’nun hayatta olduğu güzel günler.
Ve bir de en büyük derdimiz, annemizin bize sevmediğimiz yemeği yedirmeye çalıştığı dakikalar.
Sahi ne çok yemek sevmezdik. Her gün köfte verseler hayır demezdik.
Peki ya şimdi?
Not: Kendi çocukluğunuzun sevilmeyen kahramanlarını bizimle paylaşabilirsiniz.

Baban mantar almış pazardan, onu pişiriyorum: Mantar

http://commons.wikimedia.org/wiki/File:Fly_amanita_muscaria_mushroom_poisonous_and_psychoactive_basidiomycete_fungus.jpg | wikimedia - mantar zehirlenmesi belirtileri


1,5 porsiyon mutlulukla, sokaktan eve geldiğimiz saniyelerde kurduğumuz “Anne yemekte ne var?” sorusunun hüzünlü yanıtıydı mantar. Büyüklerin neden sevdiğine dair hiçbir cevabımızın olmadığı, “Ya yutamıyorum ben bunu” cevaplarının ise bulutlara karıştığı, mutsuz akşam yemeklerinin sorumlusuydu mantar. Şimdi elimizde olsa bütün yemeklerin bir kenarına ekleyecek, her akşam kızartmasını yapacağız.

“Iyyk nasıl yiyorsunuz onu”: Kokoreç

kokoreç-flickr/peacefang


Kokoreç, hiç tatmadan, kimsenin zoru olmadan yalnızca “Bu ne?” sorusuna aldığımız yanıtla yemediğimiz bir hataydı. Bakın yiyecek demiyoruz, hataydı. Büyüyünce vitrinde saklanılası, yanından ayırmayası bir arkadaş tarafından ısrarla yedirilince ne kadar büyük bir hata olduğu anlaşılıyor zaten. Hala yemeyen varsa doğru yolun çok uzakta olmadığını söyleyelim.

Hepimizin başına gelen: Kabak tatlısı sevme eşiği

Fırında Kabak Tatlısı Tarifi
Ekşi sözlük yazarlarının açtığı en güzel başlıklardan birini transfer ettik. Kabak tatlısı sevme eşiği, Türk yemek tarihinin en güzel tespiti olabilir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte küçükken hiçbir türünün yüzüne bakmadığımız kabağın, bir gün kabak tatlısı halini sevmeye başlıyoruz birden. Durduk yere sanki. Sanki bir program bizde eksikmiş de belli bir yaşa gelince güncelleme alıyormuşuz gibi. Çok acayip.

Onu çocukken sevmek de ne bilim biraz şov sanki: İşkembe ve tayfası

İşkembe Çorbası Tarifi
“8 yaşında mı doğdun, insan bu yaşta mumbar dolması sever mi be evladım?” dedirtir, bu cümleyi kurana da hak verdirtir. Büyüyünce uğruna otobüslere binecek, Cumartesi gecesini heba etmeyi göze alacak, “İstanbul’da işkembe çorbası yapan yer yok be kardeşim” cümlelerini kuracağız zaten.

Zeytinyağı bu şehrin Batman’ı: Bamya

bamya-yemegi
Ufakken pekmez, kereviz, enginar (onlar hala sevilmiyor) üçlüsünün en yakın arkadaşlarından biriydi bamya. “Ya bunun çocukları küçük küçük
var insanın ağzına geliyor” desek de kurtaramazdık kendimizi. Sonra zeytinyağlı bamyayla tanıştık, Rose’nin Jack’le, Asya’nın İlyas’la tanışması kıvamında bir tanışmaydı. Zeytinyağlı bamya neydi, zeytinyağlı bamya emekti, lezzetti.

Yumurtanın beyazı bile daha çok sevilirdi: Biber dolmasının biberi

Biber Dolması Tarifi
Sevilmeyen yumurta beyazı, sütün kaymağı, tavuğun derisi, biber dolmasının biberi yanında Nutellalı kek kalır. Bir yemeğin bir parçası bir toplum tarafından bu kadar mı sevilmez? Bu kadar sevilmez. Ama şimdi “Ah bir biber dolması olsa da yalnızca biberini yesem” bile diyoruz, çaktırmayın.

Eğer hala sevmiyor olsaydık, bütün menüler yarımdı: Patlıcan

Karnıyarık Tarifi
Pamuk şeker ne kadar güzelse patlıcanlı herhangi bir yemek o kadar güzel değildi küçükken. Görüntüden kaybediyordu çünkü patlıcan. O yaşımızda karnıyarık görünce ve bir de adını öğrenince patlıcan, sokakta oynanan her maçı bozan arkadaşımızın abisi kadar sevimli geliyordu gözümüze. Oysa ne büyük hataymış, patlıcanla yapılan onlarca güzel yemek varmış ve hepsi güzelmiş.

Ama Temel Reis vardı diyeni Kabasakal kovalasın: Ispanak

Ispanak Tarifi
Ağzında pipoyla birlikte yediği ıspanakların bizi gaza getirmesi gerektiğini düşündüyse büyük yanılıyordu Temel Reis. Annemizin o nefis ıspanak tarifini bile beğenmezdik biz. Sonra günlerden bir gün önümüze bol yoğurtlu bir ıspanak kondu, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Onu nasıl sevdik bilen yok: Pırasa

Zeytinyağlı Pırasa Tarifi
Yeni ayakkabıların alınmama tehditi, sokağa çıkma yasağı ya da ağza acı biber sürme beyanatı… Hiçbiri bize pırasa yediremezdi. Görüntüsü, lezzeti, ismi hepsinin negatif çağrışımları vardı. Sonra büyüdük, pırasayı hele zeytinyağlı pırasayı çok sevdiğimizden dem vurur olduk… Bu durum biraz kabak tatlısına benziyor ama değil. Çünkü gerçekten samimi olan pırasa sevgimize hiç pırasa dahil olmamış gibi. Bir şekilde seviyoruz ama sanki hala yemiyoruz.

Çocukluktur diyip geçmeyin, pişmanlık bu: Balık

Hamsi


Damak tatlarımız büyüdükçe gelişecekti, denizden çıkıyordu; çocuk aklına pis geliyordu, kokuyordu ve onlarcası… Bahaneler bulabilirz yaptığımız hataya, affedilecek yanı yok aslında. Çocuk da olsa bir insan evladı nasıl balık sevmez diye düşünüyoruz, bir istavrit tava için 12 Adalar’dan vazgeçecek kıvamdayız şimdi.

Çorba insan ırkı büyüdükçe lezzetlenen bir şeymiş: Mercimek ve ezogelin kardeşler

Mercimek Çorbası Tarifi
Kuvvetle muhtemel bu ülke sınırları içerisinde, kişi başına en çok düşen çorba ezogelin çorbası ve mercimek çorbasıdır. Üstüne üstlük bu istatistikte çocukların hemen hemen hiçbir payı yoktur. Büyüyünce üzerlerine düşen görevi tamamlamak için beklemektedirler.

Perihan Savaş’ı izlemeyenler sevemedi: Taze fasulye

namli-taze-fasulye-tarifi-1
Bir kase çoban salata, bir tabak tereyağlı pilavla birlikte muhteşem olur taze fasulye. Peki çocuklar için? Eğer Bitirimler Sınıfı’nda Perihan Savaş’ın taze fasulye yemesini izledilerse, evet onlar için de muhteşem. Eğer izlememişlerse? Onları şöyle alalım o zaman.

Hiçbir şey bilmiyorsan kızart derler ya: Karnabahar

Karnabahar Kızartması Tarifi
Eskilerin lafıdır. Her örnekte işleyip işlemediğini de onlar bilir ama karnabahar kızartması tarifinin onbinlerce insana karnabahar sevdirdiği doğrudur.

Ya ama kokuyor bu: Ciğer

Arnavut Ciğeri Tarifi
Yemeğin lezzeti o kokudaydı elbet ama bilemedik, cahildik. Bir de dalak, böbrek vb gibi düşündük, bir kere daha uzak durduk. Sonra arnavut ciğeri ısındırdı bizi konuya, bir daha da soğuyamadık.
Devamını Oku...


Soba Borusu Şeklinde Mısır Patlatma Makinesi

Cuma, Ocak 30, 2015

patlamis-makinesi-manset-1



İlham veren, insanın midesinden iç mimar kelebeklerin uçuşmasını sağlayan ve “Ben bunu istiyorum” dedirten tasarımlar, teknolojinin mutfak tarafından olan gelişmeler var orada.
Peki bugün konuğumuz olan mısır patlatma makinesine #istiyorum demek mümkün mü? Ne çare. Onun adını izninizle #negereğivar koyduk. Sağolsun kendisi sayesinde artık sadece güzel boyanmış ya da bir minik tasarımsal dokunuşa sahip olmuş ama farklılık getirmeyen icatları #negereğivar başlığı altında söbeleyeceğiz. İstiyorum’a rakip geldi.
Nargileye özenen, soba borusundan rol çalma niyeti olan mısır patlatma makinemizin olayı şu: Kenarındaki ince borudan mısırları atıyorsunuz, ardından ağzını bir mantarla kapatıyorsunuz. Mısırlar patladıktan sonra kalın boru aracılığıyla yanındaki kaseye aktarılıyor. Daha doğrusu onu da tam yapamıyor, sağa sola dağılıyor patlamış mısırlar.
Tasarımın sahibi arkadaş Jolene Carlier, makinenin sıradan makinelerden çok daha sağlıklı olduğunu söylüyor ama sebebini açıklamıyor. Normalde şartlarda mısırlarımızı amino asitte patlatmadığımıza göre, daha sağlıklı olma kısmı iyi niyet sanırız.
Teşekkürler.
Bu arada makinenin çalışma prensibini aşağıdan izleyebilirsiniz.
gizmodo

Devamını Oku...


Mutfakta Şef Sizsiniz :) Copyright © 2013
Powered by Blogger Published.. Blogger Templates