Üzülmeyin siz aslında çok daha şanslısınız.
Cidden.
Bir kere Sevgililer Günü dediğin yapay bir gün
Bir doğum günü mü? Değil. Bir tanışma yıl dönümü mü? Değil. Evlilik yıl dönümü mü? Hiç değil.
Aslında 14 Şubat’ı sen değil çiçekçiler, alışveriş merkezleri, restoranlar, taksiciler kutluyor
Değil mi?
Ayrıca hangi zorunluluğun güzel olduğu görülmüş ki?
Hiç.
Hediye dediğin de içten gelerek alınmalı zaten
Hediyeyi görürsün, sevdiceğinin çok sevdiğini ya da ona çok yakışacağını düşünürsün ve alırsın.
Hem bu havada bırak dışarı çıkmayı, bakkala gidilmez
Bir de her yerde sevgililer olacak mıç mıç, çok fena
Lise kantinine dönecek şehir.
Cumartesi gününe denk geliyor, bütün gün sürecek
Hafta içine denk gelse hadi bir akşamda yırtıyorsun ama bu kez 14 Şubat Şenlikleri’ne dönecek gün.
Evde kalsan, bir yanın “Zaten sürekli evdeyiz” diyecek
Dışarı çıksan trafik canına okuyacak
Belki de maddi durum el vermeyecek
Hiç kutlamayalım desen sevgilinin bir yanı buruk kalacak
Bildiğin paradoks.
Sevgilin yoksa herkes çok mutluymuş gibi gelecek
Öyle olmasalar bile.
Elin, eski sevgilinin numarasına gidecek
Geçen seneyi hatırla.
14 Şubat bir kez daha eziyet gibi geçecek
İşte bu yüzden 14 Şubat’ı takvimlerden yırtın, atın
Hemen yapın bunu.
Teşekkürler.