Salı, Aralık 17, 2013

Pekmezi daha yakından tanımaya ne dersiniz?

Üzüm ve bağcılık; kökeni Anadolu İnsanı ’nın Orta Asya’da yaşadığı dönemlere dayanan bir kültürdür.

Üzüm deyince pekmez akla gelir, pekmez deyince de kan, can, güç... Ancak kentleşme ile birlikte, var olan bağlar giderek azalırken,  pekmezden yapılan tatlılar da unutulmaya yüz tuttu ve sanayileşmeyle birlikte şeker kullanımı artmaya başladı.
Şekerin 5 gr’ı 20 kcal enerji sağlarken, aynı gramajdaki 1 tatlı kaşığı pekmez 15 kcal enerji sağlar. Pekmez %25 daha az enerji sağlamasının yanında, şekerde bulunmayan demir, kalsiyum,fosfor, potasyum, magnezyum, sodyum, krom gibi mineraller, B1 (tiamin), B2 (riboflavin) ve B3 (niasin) vitaminler ve sekonder metabolitler içerir.

Pekmez denilince ilk akla gelen; Demir!

Kan hücrelerinde bulunan hemoglobinin ve kas hücrelerinde bulunan miyoglobinin içinde bulunan demir, solunum sistemi ile hücrelerimize oksijen taşınmasında görevlidir. Tükettiğimiz besinlerin vücutta depolanmayıp enerjiye dönüştürülebilmesi için hücrelerimizde oksijenle tepkimeye girmesi gerektiğini düşünürsek, demirin metabolizma dengesi ve kilo kontrolü konusundaki önemini daha iyi kavramış oluruz.
Demir alımının yetersiz olması sonucu, özellikle kadınlarda ve çocuklarda görülen “demir eksikliğianemisi”nden korunmak için, günlük 1-2 tatlı kaşığı pekmez yeterli olacaktır.  Ayrıca, yanında C vitamini kaynağı olan sebze meyvelerle tüketilen demirin vücudumuzdaki biyoyararlılığını, yani kullanılabilirliğini artırdığını unutmayın!

Kalsiyumun Bitkisel Kaynağı; Pekmez!

Kalsiyumun temel kaynaklarının süt ve süt ürünleri olmasının yanında, en dikkat çekici bitkisel kaynaklarından biri de pekmezdir. Kalsiyumun; kemik ve diş sağlığını korumada, kasların kasılıp gevşeme görevini yürütmesinde, sinirsel uyarıların iletiminde, metabolizmanın dengesinde ve hücrelerarası asit-baz dengesinin sağlanmasında olduğu gibi bir çok fonksiyonu bulunmaktadır.

Sıvı Dengesinin Anahtarları: Potasyum ve Sodyum

Pekmezde bulunan potasyumun ve sodyumun, hücre içi ve dışı sıvılarda yer değiştirerek ozmotik dengenin sağlanması, vücutta asit-baz dengesinin korunması,  tansiyonun düzenlenmesi gibi hayati fonksiyonları vardır.

Krom

Kan şekerini ve kolesterol seviyesini kontrol ederek dengede tutar.  Özellikle şeker hastaları için önemli bir mineraldir. Krom yetersizliğinin, sürekli açlık hissine ve tatlılara düşkünlük sonucu iştah kontrolünün kaybedilmesine, dolayısıyla vücudun yağlanmasına yol açtığına inanılmaktadır. Gittikçe yaygınlaşan rafinerizasyon işlemi sonucunda, besinlerdeki kromun büyük ölçüde kaybolduğu göz önüne alınırsa, pekmezdeki kromun önemi daha da belirginleşmektedir.

Enerji Metabolizması, Fosfor ve B Grubu Vitaminlerinden Sorulur

Kemik ve diş yapılarının temelini oluşturan fosfor, kalsiyumdan sonra vücudumuzda en çok bulunan mineraldir. Proteinlerin sentezlenmesi,  hücrede enerji üretimi gibi görevleri olmasının yanı sıra karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında da görev alır.
B Grubu vitaminlerinden B1, B2, B3 içeriğiyle pekmez enerji metabolizmasında da etkindir.

Peki ya Sekonder Metabolitler?

Nemli bölgelerde üretilmiş olan kırmızı veya siyah üzümlerin içerdikleri resveratrol metaboliti; damarlarda plak oluşmasını önlemekte ve böylece kalp-damar hastalıklarından korunmaya yardımcı olmaktadır.

Pekmezde bulunan fitoöstrojenler de menopoz döneminde azalan östrojen hormonunun vücuttaki aktivitesini destekler ve menopoz döneminde ortaya çıkan sıkıntılarla baş etmeye yardımcı olur.


Mutfakta Şef Sizsiniz :) Copyright © 2013
Powered by Blogger Published.. Blogger Templates