Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Serim kahvenin tarihçesini ve en güzel pişirme yöntemini anlattı
Kahvaltı sofralarının ardından, ev sohbetlerinde ve iş yeri dedikodularının yanında Türk kahvesi en sık tercih edilen lezzettir. Kimi “Mangalda ağır ağır pişireceksin ki tadı çıksın”, kimi de “Koyacaksın kahve makinesine, iki dakikada kahveni alıp tadını çıkaracaksın” der. Türk kahvesi müdavimleri için kahvenin tarihçesini ve en güzel pişirme yöntemini Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Serim anlattı:
“Elektronik cezve Türk kahvesini kurtardı”
Türkler, kahveyle 16’ıncı yüzyılda Osmanlıların Kanuni döneminde Yemen’i fethetmesiyle tanıştı ve hemen ardından 1554’te İstanbul’da ilk kahvehane açıldı. Türk kahvesi ülkemize gelmeden önce Arap ülkelerinde “mırra” denilen yöntemle yapılıyordu. Türkiye’de bu çekirdekler yetişmemesine rağmen “Türk kahvesi” adını vermemizin sebebi; çekirdeklerin bizim topraklarımızda şekillenmesi, yani bize has bir yöntemle pişirilip sunulmasıdır. Dolayısıyla Türk kahvesi dediğiniz zaman kahvenin geldiği ülkeden değil, o ülkedeki pişirilme yönteminden bahsediyoruz.
“Elektronik cezve Türk kahvesini kurtardı”
Türkler, kahveyle 16’ıncı yüzyılda Osmanlıların Kanuni döneminde Yemen’i fethetmesiyle tanıştı ve hemen ardından 1554’te İstanbul’da ilk kahvehane açıldı. Türk kahvesi ülkemize gelmeden önce Arap ülkelerinde “mırra” denilen yöntemle yapılıyordu. Türkiye’de bu çekirdekler yetişmemesine rağmen “Türk kahvesi” adını vermemizin sebebi; çekirdeklerin bizim topraklarımızda şekillenmesi, yani bize has bir yöntemle pişirilip sunulmasıdır. Dolayısıyla Türk kahvesi dediğiniz zaman kahvenin geldiği ülkeden değil, o ülkedeki pişirilme yönteminden bahsediyoruz.
Eski zamanlardan bugüne hep cezvelerde pişiririz Türk kahvesini ama son yıllarda bu kahve yapma yöntemlerine daha değişik pişirebilen çeşitli makineler, elektronik cezveler de eklendi. Bu teknolojik ürünler kötü bir gelişme değil. Aksine bu makineler çıkmasaydı Türk kahvesinin sonu gelecekti diye düşünüyorum. Çünkü közde, mangalda, her ne kadar ateşte pişirmesi kolay gibi görünse de aslında Türk kahvesi yapmak kolay iş değil. O nedenle bu elektronik ürünler durumu kurtardı.
Eskiden şeker zor bulunduğu için kahveyi yanında şekerli bir şeyle tüketme alışkanlığı doğmuştu, bizde de yanında şeker niyetine lokum ikram edilir. Kahvede esas olan içine şeker koymak değil, yanında şekerli bir şey sunmak. Lokumun yerine hurma, kuru incir, akide şekeri gibi değişik ikramlar da verilebilir. Su ikramı konusunda ise “önce içilir, sonra içilir” tartışmaları hâlâ yapılıyor ama Türk kahvesi içerken ağza bir miktar telve geldiğinde temizlemek için su sonra içilmeli.
Kahve pişirmenin püf noktaları
Osman Serim lezzetli bir kahve için neler yapılmaı gerektiğini anlattı: Lezzetli kahvenin ilk kuralı çekirdeklerin çok kısa bir süre önce öğütülmüş olması. Eğer kahve açıkta bırakılırsa aromasını kaybeder. Kahvede kaliteyi öncelikli olarak sağlayan aromanın korunmasıdır. İkinci kural ise kahve yaparken kullanılan suyun soğuk olması çünkü kahvede renk, aroma, tat transferi vardır. Eğer su sıcak veya ılıksa çok çabuk kaynayacak, transfer gerçekleşmeyecektir. Son olarak ateş kesinlikle çok açık olmamalı ve yaklaşık 6-7 dakika civarında bir pişirme süresi tanınmalı. Bu esnada başlangıçta bir defa karıştırıp bir daha dokunmamalı ki lezzet, koku, aroma, renk suya geçebilsin. Kahvenin köpüklü olup olmaması ise tamamen kişisel tercihe ve pişirildiği yöreye bağlı olarak değişebilir.